Politik açıdan çalkantılı bir yıl geçiren Ukrayna, 2014’e siyasi krizin gölgesinde giriyor.
Bir ayı aşkında süredir devam eden protesto eylemlerinin seyrini önümüzdeki bir kaç haftanın gelişmeleri belirleyecek.
2014’e geleneksel yılbaşı ağacının yerine, bayraklar ve dövizlerle süslenmiş “çam ağacı” ile girecek olan Ukrayna’da 2013’ün belli başlı politik gelişmelerini sizler için derledik.
Parlamentoda oy verme krizi
2013’ün ilk belirgin krizi milletvekillerinin oy verme işlemlerinde usulsüzlük iddiaları ile yaşandı.
Bazı parlementerlerin, oturuma gelmeyen arkadaşları yerine oy kullandıklarının tespit edilmesi, kısa süreli politik krize neden olurken, yasaların izin vermemesine rağmen uzun süredir göz yumulan uygulama basın mensuplarının çektikleri görüntülerle ülke gündemine oturdu.
Kriz sonunda üç milletvekili görevlerinden ayrılmak zosunda kaldı.
Rekor sayıda kürsü işgali
Şubat ayında muhalefetin başlattığı kürsü işgalleri bir süre sonra siyasi “yaşamın normalleri” arasına girdi.
Parlamenterlerin birbiri adına oy kullanmalarından, parlamento başkanın istifasını istemeye kadar pek çok konuyu gerekçe görsteren muhalefet partileri. yaklaşık iki ay boyunca parlamento kürsüsünü işgal ettiler.
Parlamentodaki uzun süreli işgal üzerine hükümet, Bankovaya caddesi üzerindeki başka bir binada parlamentoyu topladı.
Yapılan açıklamada parlamento kürsüsünün boşaltılmaması halinde oturumların başka bir binada yapılacağı ilan edildi. Sorun muhalefetin eylemlere son vermesi ile geçici olarak çözüldü. Parlamento yıl boyunca bir kaç kez daha benzer görüntülere sahne olurken, Aralık ayında başlayan “euromaydan” eylemleri ile işgaller geri döndü.
Lutsenko’ya özgürlük Timoşenko’ya yeni dava
Görevi kötüye kullanmaktan hapis cezası alan Eski İçişleri Bakanı Yuri Lutsenko Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç tarafından serbest bırakılırken, hükümlü olan Eski Başbakan Yuli Timoşenko hakkında yeni bir suç davası açıldı.
Timoşenko’nun sağlık durumu
Geçtiğimiz yılın siyasi gündemini meşgul eden bir diğer konu oldu. Timoşenko’nun hapisteki odasından görüntüleri (ya da olduğu iddia edilen) uzun süre televizyonlarda gösterildi.
Rusya ile ticaret savaşları
Önceleri bir kaç gümrük engeli ile başlayan Rusya – Ukrayna ticaret savaşları, yılın sonuna doğru gümrüklerin doğru çalışmaz hale gelmesine kadar ulaştı.
Krizin tepe noktasına ise Ukrayna üretimi peynir ve şekerlemelerde birden bire “zararlı madde” bulan Rus yetkililerin bu ürünlerin ülkeye girişine yasak getirmeleri ile ulaşıldı.
Sorun çözüme yaklaşırken, bu kez de yürürlüğe giren yeni “gümrük birliği” mevzuatı ile Ukrayna’dan Rusya’ya mal geçişi neredeyse yapılamaz hale geldi.
Gergin durum yeni yıla bir hafta kalaya kadar devam ederken, Ukrayna Devlet Başkanı’nın Rusya ziyaretinde imzalanan anlaşmalar iki ilişkilerde “hiçbirşey olmamış” havası estirdi.
Putin’in 15 milyar’ Dolar’lık tahvil desteği sözü ve doğalgazda indirime gitmesi Ukrayna – Rusya ilişkilerinde kimilerine göre “yalancı bahar”ın başlangıcına neden oldu.
Doğu İşbirliği Zirvesi
Litvanya’nın Vilnius kentinde gerçekleşen Avrupa Birliği Doğru İşbirliği Zirvesi, Ukrayna’yı Avrupa’ya bir adım daha yaklaştıracak bir gelişme olarak görüldü.
İmzalanması beklenen “Ortaklık Anlaşması”nın faydalarından dem vurulurken, hükümetin 21 Aralık’ta (zirveye yedi gün kala) görüşmeleri askıya aldığını açıklaması her kesimde “şok etkisi” yarattı.
Hükümetin ekonomik gerekçelerle aldığı askıya alma kararı yoğun eleştiri alırken, açıklama “ülkemizin çıkarlarını korumak” zorundayız şeklindeydi.
Zirvenin sonrasında yaşananlar ise dünyanın gözünün Ukrayna’ya çevrilmesine neden oldu.
Hükümetin AB ile ortaklık görüşmelerini askya alması sonrasında başlayan gösteriler, 29 Kasım gecesi polisin sert müdahalesi ile farklı bir boyut kazandı.
Başta Kiev olmak üzere bir çok Ukrayna şehrinde sokaklara dökülen insanlar, hükümetin istifasını isterken, Avrupa ile görüşmelere dönülmesi taleplerini yüksek sesle dile getirdiler.
Başkent Kiev’de yoğunlaşan gösteriler Bağımsızlık Meydanı ve Kreşçatik Caddesi’nijn trafiğe kapanmasına, Belediye binası ve Meydan’daki sendika binasının işgal edilmesine, bazı hükümet binalarına yönelik yoğun katılımlı eylemleri beraberinde getirdi.
Bakanlar Kurulu binasını ablukaya alan göstericiler nedeniyle toplantılar yapılamazken, hükümet yanlıları Parlamento Binası’na yakın bir parkta toplanmaya başladılar.
Bazı Avrupalı ve ABD’li politikacıların destek verdiği gösterilerin tansiyonu son bir haftada düşse de, Kiev’in merkezindeki Bağımsızlık Meydanı ve Kreşatik Caddesi, çadırların kurulduğu, odunlarla ısınılan ve üzerinde sürekli duman tüten bir yer haline geldi.
Düzenlenen yuvarlak masa toplantıları muhalefet ile hükümeti uzlaştırmak için yeterli olmazken, taraflar şiddetten uzak durulması konusunda anlaştılar.
Son durumda, parlamentodaki oylamada güven olu alarak elini güçlendiren hükümet, rusya ile varılan anlaşmalarla finansal açıdan da rahatladı. Hükümet gösterilere yönelik güç kullanılmayacağını açıkladı.
Muhalefet ise hükümetin ve devlet başkanını istifasını ve erken seçim yapılmasını istiyor. Öte yandan sokak gösterilerini sıcak tutarak ulusal ve uluslararası destek toplamayı hedefliyor.
2014 yılının siyasi gündemi, 2013’ü aratmayacak kadar sıcak ve hareketli olacak gibi gözüküyor.
İyi yıllar