Tarım arazilerinin özelleştirilmesinin tartışıldığı Ukrayna’da, devletin arazilerin satışına koyduğu yasak yıl sonuna kadar devam edecek.
Her sene uzatılan yasağın bu sene kalkıp kalkmayacağı merakla beklenirken, tarım arazilerinin özelleştirilmesi ve kiralanması süreçlerindeki son durumu, işadamı Ali Bulut kişisel bloğundaki çalışması ile anlattı.
‘Ukrayna’da tarım sektöründe yatırım yapan biz Türk işadamlarının da merakla beklediği tarım arazilerinin özelleştirme, satış işleminin nasıl ve ne zaman yapılacağı konusunda yol haritası netleşmeye başlıyor.
Bilindiği üzere Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra tarım arazilerinin henüz özelleştirilmediği Ukrayna’da araziler devletin mülkiyetinde. 2001 yılında uygulanmaya başlayan moratoryum ile tarım arazilerinin özelleştirilmesi ve satışı yasaklanmış durumda. Moratoryum son olarak 2016 yılında 2017 yılının sonuna kadar uzatılmıştı. Çiftçiler, üzerinde tarım faaliyetlerini yürüttükleri arazileri devletten farklı usüllerle kiralamakatalar.
Bilindiği gibi Ukrayna dünyanın en verimli topraklarının (çörnoyazom) %33’üne sahip. Bu zenginliğe rağmen, ülkede ortalama verim AB ortalamasının oldukça altında. Örnek olarak, arazilerinin neredeyse tamamına yakın bir kısmında sulama altyapısına sahip Fransa’da buğday ortalama verimi 7 ton/ha iken Ukrayna’da bu rakam 4 ton/ha civarında. Eski teknoloji, yetersiz finansman ve yetersiz altyapı düşük verimin ve sektörün önündeki en önemli engeller.
Adalet sistemine güvenin düşük ve siyasi istikrarsızlığın olduğu Ukrayna reyting kuruluşlarınca yatırım için riskli ülkeler arasında gösteriliyor. Bu tabloya, arazi mülkiyetinin olmayışı da eklenince yabancı yatırımcı Ukrayna’ya tarım sektöründe yatırım için çegingen davranıyor. Bu engellerin kaldırılabilmesi için sektörde uzun vadeli yatırımlar gerekiyor.
Ukrayna’da tarım sektöründe yatırım yapılabilmesi ve hızlı gelişim sağlanabilmesi için öncelikle arazilerin bilançoda yer alabilecek bir emtia olması gerekiyor. Bunu gören hükümet yetkilileri özelliştirme konusunda yoğun bir çalışma içinde.
Ancak, özelleştirmenin birde sosyal tarafı bulunmakta. Ukrayna bir tarım toplumu ve çalışma yaşındaki nüfusun %40’ına yakın bir kısmı bu sektörde istihdam edilmekte. Özelleştirme ile yükselecek tarım teknolojisi ve doğru personel yönetimi neticesinde işsiz kalacak nüfusa yeni iş imkanı üretemeyen hükümet sosyal bir patlamadan çekiniyor.
Sektörün bu ekonomik ve sosyal gerçeklerinin bilincinde devam eden özelleştirme çalışmalarında izlenecek yolun ana hatlarıda artık belirginleşmeye başladı. Ukrayna Başbakanı Groysman geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada izlenecek yol ile ilgili ilk ipuçlarını verdi. Groysman yaptığı açıklamada; Tarım arazilerinin büyük parseller halinde yerli veya yabancı holdinglere satışına karşı olduğunu, satış işleminde önceliğin Ukrayna vatandaşları ve onların çıkarı olacağını açıkladı. Satış işleminin hızlandırılmasının ülkenin ve vatandaşların çıkarına olmasının yanında satış işleminin önünde ekonomik ve sosyal engellerin farkında olduklarını vurguladı. Sosyolojik olarak hassas olan ve tarım sektöründe yatırımın önünü açacak toprak satış işleminin doğru yapılabilmesi için toplumun tüm kesimlerinin fikrini alacakları, toplumsal uzlaşı olacağını ve uzun bir görüşme maratonu sonunda karar verileceğini söyledi.
Tarım arazilerinin özelleştirilmesinde izlenecek yol ile ilgili olarak şu ana kadar gelen en önemli bilgi ise moratoryumun kaldırılmasından sonra satış işleminin öncelikle Ukrayna vatandaşlarına yapılacağı ve herbir şahıs veya firmaya en fazla 200 hektar satışın yapılabileceği. Satılan bu araziler belli bir süreliğine ki muhtemelen bir yıl el değiştiremiyecek.
landgrab2IMF’nin, Kiev’e sağladığı kredilerin devamı için öne sürdüğü şartlardan biri de tarım arazilerinin satışına yönelik moratoryumun kaldırılması.IMF ile yapılan mutabakat uyarınca Mayıs 2017 sonuna kadar Ukrayna arazilerinin rezerv ve kadastro kayıtlarını güncelleyip, satışa hazır hale getirecek ve 2018’de de satış işlemi başlayacaktı. Ancak, sosyal patlama endişesi sebebiyle bu planın 2018’de başlatılması şimdilik pek mümkün değil gibi gözüküyor. Şimdiden ortaya çıkan spekülasyon ve gölge pazar iddiaları özelleştirme sürecinin şaibeli olacağının göstergesi.
Özelleştirmenin, Ukrayna arazi piyasasına ekonomik etkisinin beş ila yedi yıl etkili olacağı ve sonrasında arazi fiyatların olması gerektiği gerçek seviyelere oturacağı tahmin ediliyor.
Özelleştirme ile ilgili tüm bu çalışmalar devam ederken diğer taraftanda kiralama ilgili kurallar 3 Haziran’da kabul edilen kararname ile değiştirildi. Bu değişikliğe göre hazineye ait tarım arazileri bundan sonra sadece ihale yoluyla, 2 hektarlık parseller halinde yedi yıl süreliğine devlet tarafından kiraya verilebilecek. İhalelerin başlangıç fiyatı, arazilerin rayiç bedellerinin %8’inin altında olamayacak. Ülkede bugün hazineye ait ve özel tarım arazilerinin ortalalama kirası, rayiç bedellerinin %5-8’i civarında. Bu yeni düzenlemeyle Ukrayna’da ücretsiz dağıtılacak tarım arazilerinin oranı da, kiraya verilen arazilerin %25’inden fazla olamayacak. Bu değişiklikle yerel bütçelerin gelirlerinde 2018 yılı sonuna kadar 1 milyar grivnalık artış sağlanması hedefleniyor.
Son bir not olarak; Ukrayna’da 2016 yılına kadar kiraya verilen tarım arazilerinin çoğu rayiç bedelinin ortalama %3’ü üzerinden kiraya veriliyordu.