ajle
ajle
Ukrayna'dan Haberler
Ekonomi Haber İş Dünyası Politika Sektörel Söyleşi Ukrayna - Türkiye Ukrayna'daki Türk Toplumu

İkili ilişkileri neler bekliyor? Türk yatırımcısı Ukrayna’nın yatırım iklimini nasıl görüyor? DEİK Türkiye – Ukrayna iş konseyi başkanı UkrTürk’e konuştu

Ukrayna ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin yeniden ivme kazandığı bugünlerde, Serbest Ticaret Anlaşması ikili ilişkilerdeki en güncel konular arasında bulunuyor.
Türkiye – Ukrayna ticari ilişkilerini, önümüzdeki döneme ilişkin beklentileri DEİK Türkiye – Ukrayna İş Konseyi Başkanı Rasim Bekmezci ile konuştuk.
İyi günler Rasim Bey, öncelikle yeni göreviniz nedeniyle tebrik ediyorum. DEİK Türkiye – Ukrayna İş Konseyi’nin önümüzdeki dönemde iki ülke arasındaki ticaretin artması için ne tür faaliyetleri olacak?
Teşekkür ederim.Serkan Bey. Öncelikle DEİK seçimlerinde bana bu görevi layık gören ve desteklerini esirgemeyen tün yürütme kurulu arkadaşlarıma ve akabinde gerek telefon ile gerekse mail yolu ile tebrik mesajı ileten tüm dostlara canı gönülden teşekkür ediyor önümüzdeki iki senelik dönemde Türküye Ukrayna İş Konseyi başkanlığı görevimde ülkelerimizin ilişkilerini geliştirme gayreti içerisinde yol alır iken tüm camiamızın desteklerinin çok değerli olduğunu belirtmek istiyorum.
Ukrayna ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi 2014 yılında yaşanan düşüşün ardından yeniden ivme kazanıyor. STA imzalanmasının ticarete ne tür katkıları olacak?
STA imzalanması hem Ukrayna hem de Türkiye için olumlu olacak ve karşılıklı yatırımları artıracaktır. Zaten uzun zamandır müzakereleri süren Türkiye-Ukrayna STA’sının imzalanmasını her sene bekliyoruz fakat ne yazıkki 2018 yılına gelmemize ragmen hala imzalayamamış durumdayız, buna karşılık Avrupa birliği 01.01.2016 senesinden itibaren STA çerçevesinde Ukrayna ile çalışmaya başlamış ve hali hazırda her geçen gün Ukrayna’ya olan ihracatını biraz daha artırmaktadır. Dolayısı ile zaten nakliye avantajı olan AB bir de imtiyazlı vergi fiyat avantajını yakaladıktan sonra Ukrayna pazarında ezici üstünlük ile ilerlemektedir ve görünen o ki bu pazara başka bir rakibin STA avantajını alarak girmesini istememektedir. Umarim yanıliıyorumdur fakat gidisata bakilirsa Türkiye-Ukrayna STA’sı bir süre daha sürebilir.

İki ülke arasında STA imzalanmasının önündeki engeller sizce neler? Bu sene içinde STA imzalanmasını bekliyor musunuz? Öyel ise bu beklentinizin temelinde ne var?
Biliyorsunuz Ukrayna bir tarım ülkesi ve toprakları Türkiye den daha verimli maliyatları daha düşük ve Türkiye nin dış ticarette tarım konusunda kırmızı çizgileri var, fakat bu tür kırmızı çizgiler Avrupada’da olmasına ragmen kotalı yani sınırlı imtiyazlar ile Ukraynalıları ikna etmeyi başardılar. Bence Ukrayna yanıldığını geç anladı çünkü aldığı imtiyazlı kotalar çok kısıtlı ve kapasiteler her senenin en gec Subat ayı sonunda doluyor.Bu durumdan ders çıkaran Ukrayna ise Türkiye ile aynı hatayı yapmak istemiyor dolayısı ile elinin en güçlü olduğu tarım alanında taviz vermekten çekiniyor, tabiki artı parantez STA çerçevesinde çalışan AB’nin de Ukrayna hazır mamül pazarında Türkiye gibi güçlü bir rakibi görmek istememesini de göz ardı etmemeliyiz. Biliyorsunuz 2014 den sonra Ukrayna da bir çok bakan veya üst düzey bürokrat avrupa kökenli yabancı vatandaslardan dışarıdan atama ile göreve getirildi. Tüm bu etkenlere rağmen her sene olduğu gibi 2018 senesindede temennimiz STA’nin imzalanmasıdır, fakat haklı olarak Ukrayna kendinden daha güçlü ekonomiye sahip olan dış ticaret partneri ve komşusu Türkiyeden daha çok imtiyaz bekliyor.
Ukrayna’daki Türk yatırımları ne seviyede? Yatırım hacminde artıştan söz edebilir miyiz? 

-Ukrayna ile ilgili bir gerçek var, Ukrayna tüm dünya yatırımcılarının çalışmayı arzu ettiği, geleceği çok parlak, zengin topraklara sahip, 40 miyon eğitimli nufuslu bir Avrupa ülkesidir. fakat gel gelelim 1991 senesinde bağımsızlığını kazandıktan sonra geçen zaman içerisinde ekonomik olarak çalkantılı yıllar yaşamış komsulari kalkinir iken Ukrana hakkettiği ekonomik seviyeye ulaşamamıştır.Türkiye ile kıyaslayacak olursak 1991 senesinde Türkiye nüfusu 55 milyon iken Ukrayna 52 milyon nufusa sahipmiş, fakat günümüzde Türkiye 80 milyon nufusa ulasmis, Ukrayna ise 40 nufusa milyonlara düşmüştür. Hala beyin ve iş gücü ile sermaye göçü vermektedir. Türkiye ile 2008’lerde toplam 8 milyar dolar olan dış ticaret hacmi 2016’larda 3,7milyar dolarlara kadar gerilemiştir. Bu rakamlardan yola çıkar isek karşılıklı yatırımların arttığını söylemek zor. Halbuki Türkiye ile STA imzalansa ve yatırımcıya cazip gelecek gerekli reformlar hızlı bir şekilde hayata geçirilse kuşkusuz 10 yıl içerisinde 3 veya 4 kat artabilecek bir ticari hacme ulaşabiliriz. Hatta sadece Türkiye’den değil tüm dünyadan yatırımcılar Avrupanın komşusu Ukrayna’yı yatırım üssü olarak tercih edeceklerdir.

Türkiye’de Ukrayna yatırımları ile ilgili haberler okuyoruz. Bunun sürekli olacağını düşünüyor musunuz? Neden?
Bence Ukraynalıların Türkiye de yatırım yapmaları çok normal çünkü Ukraynalı yatırımcı ülkesindeki çarpıklıklardan ve yolsuzluklardan ve hatta ekonomik ve politik krizlerle beraber gelen öngörülemez risklerden bıkmış durumda. Buna karşılık etrafındaki bir çok komşu ülkede, yatırım destek fonları, OSB ler, uygun krediler, yatırım güvenliği, koruma politikalari gibi yatırımcıya cazip gelen imkanlar var aynı zamanda yolsuzluk ve istikrarsızlık yok veya daha az seviyede. Hal böyle olunca ne yazıkki Ukrayna sadece iş göçü değil sermaye göçüde vermek zorunda bırakılıyor. Sonuç olarak Türkiye yabancı yatırımcılara kucak açan 80 milyon dinamik nufusa sahip komşu ülkelerden bir tanesidir ve görünen o ki Ukrayna yakın zamanda reform sürecini istikrarlı ve sağlıklı bir şekilde tamamalayamaz ise, daha çok beyin ve sermaye göçü verecektir.
Ukrayna ile Türkiye arasındaki dış ticaret hacminin artmasını, STA dışında ne tür faktörler olumlu etkileyebilir? 
Öncelikle STA’nın imzalanması şart, akabinde özellikle yabancı yatırımcılar için sağlıklı platformlar hazırlanmalı, biliyorsunuz Ukrayna’da elektrik, su, gaz bağlatmak, bazı çalışma izinlerinin alınması büyük dert ve ne zaman ne ile karşılaşacağınızı bilemiyorsunuz. Zaten ülkenin kendine özgü öngörülemez bürokratik zorlukları mevcut, birde buna ek olarak üreticiler için devletin hiçbir desteği yok, tabiki destek derken Avrupa ve Türkiye ile kıyaslıyorum.Kısacası potansiyel yatırımcının cesaretini kırıcı bir çok etken var. Benim kanımca kısa vadede Ukrayna’yı topyekün düzeltmek zor, dolayısı ile daha hizli hareket edebilmek adına kurtarılmış bölgeler gibi algılanabilecek özel kolaylıklar ve destekler ile donatılmış OSB’ler hayata geçirilebilir ve başlagıçta bu bölgelerin özel sektör eliyle değil ikili devletler arası anlaşmalar ile kurulması daha doğru olacaktır. Örneğin Türkiye-Ukrayna Organize Sanayi Bölgesi gibi. Bu sanayi bölgesinin sınırları içerisinde yürürlükte olabilecek özel güvenlik ve destek anlaşmaları yapılabilir ve yatırımcılar hem Türkiye’den hem de Ukrayna’dan gerekli güvenceyi ve destekleri alabilirler.Tüm cesaret kırıcı unsurlar ortadan kaldırılabilir.
Ukrayna’daki reform programlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Vergi prosedürlerinin kolaylaştırılması Ukrayna’yı bu sene ‘küresel vergi kolaylığı endeksinde’ 41 basamak yukarı çıkardı. Bunu yeterli buluyor musunuz?
Bu konu çok tartışılır bir konu, çünkü Ukrayna da kayıt dışı ekonomi yüksek olduğu için yeterli vergi toplanamıyor vergi reformu çok önemli, fakat pararlel olarak gümrük reformuda yaparak kaçakçılıklların önü alınmalı herkes yaptığı ticaretin vergisini vermelidir. Getirilen vergi kolaylıkları kayıt dışını azaltamadığı gibi, kontrolllerin azaltılması kayıt dışı çalışanların ekmeğine yağ sürüyor. Kayıt dışı Avrupanın işine geliyor, çünkü batı sınırındaki her vatandaş için günlük vergisiz 500EUR mal geçirme kuralını iyi kullanıyorlar. Batı sınırında yaşayan vatandaşlar bu kanuni kaçakçılık durumunu artık mesleğe cevirmiş durumdalar. Yanlış hatırlamıyorsam 01.01.2018 den itibaren her gün 500EUR kuralını 3 günde bir şeklinde değiştirdiler ve doğru adım atıldı ama gel gelelim sınırlarda kayıt dışına alışmış halk isyan etti, geçişleri bloke ettiler. Kısacası değişen bir şeyler var ama yavaş ve yetersiz. Reform bir tedavi süreci gibidir doktor reçeteyi yazdı ise ilaçları kısmen içerek iyileşemessiniz. Recete belli eğer uygulamak istemiyorsan iyileşmek istemiyorsun demektir ve bu durum maalesef Ukrayna için geçerli.
Yolsuzlukla mücadele hükümetin öncelikli konuları arasında yer alıyor. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
Yetersiz ve endişe verici.
Ukrayna ekonomisini 2018’de neler bekliyor? Dış borç, enflasyon ve büyüme hakkında öngörüleriniz nelerdir?
Ukrayna 2014 den sonra yeni bir döneme girdi fakat ekonomik durum bozuldu gayri safi milli hasılası 180 milyar dolardan 90 milyar dolarlara düştü yani %50 küçüldü ve şimdilerde 2-3% büyümeler ile ilerliyorlar fakat bu büyüme oranları ile 2013 senesini yakalayabilmeleri 20 sene daha sürer ki zaten son yıllarda diş borçları da iki kat arttı. Halbuki Ukrayna’nın 10% lar civarında büyümeler ile ilerlemesi gerekir. Bence hızlı bir şekilde Avrupalıların Ukrayana’ya biçtikleri tarım ülkesi, hammadde kolonisi modundan çıkıp, artarak devam eden katma değeri düşük hammadde ihracatcısı değil, katma değeri daha yüksek sanayi malları üretip kendi hammaddelerini kendileri işler duruma gelmeleri gerekli. Hazır mamül ithalatını kısıp katma değeri yüksek ürün ihracatlarını artırmalılar, aksi takdirde dış borç sarmalından kurtulamaz ve büyüyemezler. Aldıkları yeni borçlar ile eskilerini kapatmak ve borç veren kurumların direktifleri çerçevesinde yaşamak zorunda kalırlar ve zaten şu andaki durum onu gösteriyor.
Ukrayna’daki yerli üreticinin başlıca sorunları nelerdir? Ukrayna’nın yatırım iklimini Türk yatırımcılar için nasıl değerlendiriyorsunuz?
En büyük sorun kayıt dışı ekonomi ve yerel üreticilerin ürettikleri malların muadillerinin Ukraynaya kaçak yolladan veya hiç koruma vergisi olmadan daha ucuza girmesi ve neticesinde oluşan haksız rekabet ortamı. Sonuç olarak kar edememek veya ithalat karşısında rekabet edememek. Devlet alımlarının bile yaklaşık 40%’ı ithal mallardan oluşuyor ve ihalelerde yerel üreticinin hiç bir tercih veya fiyat avantajı yok.
Hali hazırda yenilenebilir enerji sektörü yatırımcılar için en cazip sektörlerin başını çekiyor devletin 2029 senesine kadar yenilenebilir enerji alım garantisi bulunuyor ve yapılan yatırım 6 yıl gibi kısa bir sürede kendini amorti edebiliyor. Bunun yanında tarım ve orman ürünleri sektörleride en çok yatırım alan sektörler arasındadır tabiki komşu ülkelerin çok gerisinde. Yatırımcıların dikkat etmesi gereken en önemli konu ise yapacakları yatırım veya üretecekleri ürünler iç pazara hitab edecekse gümrüklerden giren kaçak muadil malların pazazdaki haksız rekabet durumunu çok iyi analiz etmeleridir. Umarım zamanla Ukrayna haksız rekabet konusunda gerekli reformları gerçekleştirerek kayıt dışı ekonomi ve haksız rekabet ortamını düzenleyebilir ve ithalatcı yerine kendi üreticilerinin değerini anlar yani yerel üreticiyi koruma esasını benimseyebilir.
Teşekkürler

banner

Benzer Haberler

Merkez Bankası, iki ay sonra tekrar faiz yükseltti, sebep ‘yüksek enflasyon’

UkrTürk Editör

Tezel; ‘Türkiye’nin Ukrayna politikası değişmeyecek’

UkrTürk Editör

Şahıs şirketlerine bir destek daha, çocuklu FOP’lara yardım geliyor

UkrTürk Editör

Yorum Yazın

İnternet sitemizde kullandığımız çerezler ideal kullanıcı deneyimini hedefleyen farklı görevler üstlenir. Gerekli çerezler, internet sitesinin ziyaret edilebilmesini ve özelliklerinin kullanılmasını sağlar. Performans çerezleri, kullanıcıların sitede gezinme alışkanlıklarını inceleyerek internet sitesinin performansını iyileştirir. İşlevsellik çerezleri, kullanıcıların sitedeki seçimlerini tanıyarak sitede gezinmeyi kolaylaştırır. Pazarlama çerezleri, promosyon ve sosyal medya bilgilerini kullanarak uygun kampanyaları haber verir. Çerez politikamızı inceleyin. Kabul Ediyorum Devamını Oku