Bundan tam 34 yıl önce, Çernobil Nükleer Elektrik Santrali’nde meydana gelen patlama, insanlık tarihinin en büyük çevre felaketlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Asya, Avrupa ve Afrika’da çok geniş bir alanda hissedilen patlama sonrası ortaya çıkan nükleer dalganın dünyanın çevresini en az bir kez dolaştığı söyleniyor.
Tarih 26 Nisan 1986
Gece yarısı saat 01’i, 23 dakika 58 saniye geçe, ardı ardına gelen iki müthiş patlama yaşanıyor.
Santralin 1,016 bin ton ağırlığındaki damı, bir fişek gibi gökyüzüne fırlamış; ardından da, tüm gücüyle santralın üstüne düşüyor. İlk patlama sırasında 31 kişi hayatını kaybederken, radyoaktif bulut, ağır ağır bölgenin üzerine yayılıyor. Açığa çıkan radyasyon ise korkunç; Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının toplamından 200 kat daha fazla.
Rakamlarla Nükleer Kaza
*Kazadan 36 saat sonra, insanlar Çernobil’den uzaklaştırılmaya başladı.
*Bir ay içinde 30 km’lik çember içinde yaşayan alandaki 116.000 kişi tahliye edil ve bunlara ülke genelinde yeni evler verildi.
*Çoğu gönüllü 600.000 işçi, onarım ve temizleme çalışmalarına katıldı. Bu kişilerin önemli bir bölüm ya kısa sürede yaşamını yitirerek, çinko kaplı tabutların içinde kalın beton mezarlara gömüldüler ya da çocuklarına geçecek gen bozukluklarına maruz kaldılar.
*Patlayan reaktörün kaplanması için kazadan sonra 250 bin ton beton kullanıldı. Bu şekilde 180 tonluk 180 tonluk yüksek radyoaktivite içeren yakıt kapatılmış oldu. Şimdi, bu betonun yüzde 10’luk bölümü çatlaklarla dolu.
*5 Milyonu aşkın insan yüksek dozda radyasyona maruz kaldı. Radyasyonun yüzde 40’lık bölümü Ukrayna, Sovyetler Birliği ülkeleri ile Batı Avrupa’yı etkisi altına aldı. Ancak en çok mağdur olanların çoğu Belarusun fakir bölgeleri oldu.Ülkenin dörtte birlik bölümü, 264.000 hektarlık bir alan tarım yapılamaz durumda geldi, 485 köy ise tamamen boşaltıldı.
*Kaza sonucu doğrudan etki ile ölenlerin sayısının 15.000’i bulduğu, yaklaşık 50.000 kişinin de sakat kaldığı belirtiliyor. 1991 yılından bu yana mağdurların sayısında 12 kat artış görülmüş.
*Bugün, üçte birini çocukların oluşturduğu 3,5 milyon kişi ciddi rahatsızlıklarla pençeleşiyor. Çernobil’in çevre yerleşimlerindeki kanser hastalarının oranı, ulusal ortalamanın on kat üzerinde.
*Kazadan bu yana, Ukrayna’da tiroit kanserine yakalananların sayısı yine on kat arttı. Birçok bilim adamı, kazanın etkilerinin yeni yeni ortaya çıktığı konusunda hem fikirler. Çünkü, radyasyon sinsice zarar veriyor ve olaydan 10 yıl sonra tanımlanamayacak hastalıklarla ortaya çıkıyor. 20 Yıl sonra bile kötü huylu tümöre ya da tiroit kanserine yol açabiliyor.
*Uluslararası Kanser Araştırmaları Derneği’nden Dr. Elisabeth Cardis’in önderliğindeki Dünya Sağlık Örgütü bilim adamları, Beyaz Rusya’daki Gomel’de, kaza günü dört yaşın altında olan çocukların yüzde 36,4’ünün tiroit kanserine yakalandığını açıkladılar.
*1986 – 2000 Yılları arasında, kaza sırasında henüz çocuk olan 1400 gencin ameliyatla tiroid bezleri alınmak zorunda kalındı.
*Bugün, bağışıklık sistemi bozuklukları görülen çocuklara, 2 ile 3,5 kat daha fazla rastlanıyor.
*Kazadan bu yana 380 bin kadar çocukta kan kanserleri, tiroid sorunları ve anemiler saptandı.
*Belarus’ta 9 Yıl içinde sakat doğan çocuk sayısı yüzde 20’lere ulaştı. Çoğu uzman, bu durumdan Çernobil’i sorumlu tutuyor.
*Dinyeper Nehri’ndeki radyoaktivite düzeyi konusunda yetkililer uyarıyor. Bu nehir, Kiev’de ve ülkenin pek çok yerinde 30 milyona yakın insanın içme suyunu karşılıyor; bunun yanı sıra, tarlalarda sulama amaçlı kullanılıyor.
*Amerikan hükümeti, Ukrayna’ya giden vatandaşlarına, musluk sularını hiçbir şekilde kullanmama, şişe sularını ise kaynatarak içmeyi öneriyor.
*Sadece insana değil, doğaya verdiği zararlar da çok ürkütücü. Radyasyon 1.500 dönümlük ormanı yok etmiş durumda. Bazı tür hayvanlar ya yok olmakla yüz yüze ya da genetik değişikliklere uğramış. Örneğin fareler arasındaki farklılık ürkütücü boyutlara ulaşmış.
F.Serkan BAĞ
www.UKRTURK.net