ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko arasında Beyaz Saray’da gerçekleşen görüşmede, Ukrayna’nın doğusundaki çatışmaların barışçıl yollarla çözümlenmesi ve ülkedeki reform gündeminin konuşulduğu bildirildi.
Beyaz Saray, Trump ile Poroşenko arasındaki görüşmeye ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamaya göre, Ukrayna’nın doğusundaki çatışmaların barışçıl yollarla çözümlenmesi ve ülkedeki reform gündemi ile yolsuzlukları engelleme çabalarının ele alındığı ifade edilen görüşmede, karşılıklı iş birliğinin önemine vurgu yapıldığı belirtildi.
Öte yandan iki lider, görüşmenin ardından Oval Ofis’te basın mensuplarına poz vererek ikili ilişkilerle ilgili kısa değerlendirmelerde bulundu.
Poroşenko ile görüşmesinin çok verimli olduğunu ve gün boyu sürecek diğer görüşmelerle iki ülke arasındaki ve bölgesel ilişkilerin kapsamlı şekilde konuşulacağını dile getiren Trump, birçok konuda mesafe katedeceklerine inandığını vurguladı.
Trump’ın ardından kısa bir açıklama yapan Poroşenko ise demokrasi ve özgürlük için mücadele ettiklerini ve bu mücadelede ABD gibi bir müttefikin çok değerli olduğunu bildiklerini söyledi. Poroşenko, “Bugün bir başarı hikayesidir ve bu hikayenin destekçileri olarak sizi (Trump) ve ABD’yi yanımızda görmekten gurur duyuyorum.” şeklinde konuştu.
Trump’tan Warmbier yorumu
Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Trump, Kuzey Kore’nin kısa süre önce serbest bıraktığı ve dün hayatını kaybeden ABD’li öğrenci Otto Warmbier ile ilgili değerlendirme yaptı.
“Eğer Otto’yu daha önce getirebilseydik bunların hiçbiri yaşanmayabilirdi. Otto’ya yapılanlar utanç verici.” ifadelerini kullanan Trump, Warmbier’in ailesiyle konuştuğunu ve ailenin zor bir dönemde çok güçlü durduğunu sözlerine ekledi.
Kuzey Kore’de yaklaşık 15 ay tutuklu kaldıktan sonra geçen hafta serbest bırakılan 22 yaşındaki ABD’li öğrenci Otto Warmbier, dün hayatını kaybetmişti. Warmbier’in Kuzey Kore’de tutuklandıktan kısa bir süre sonra gıda zehirlenmesi geçirdiği ve beyin dokularının ciddi hasar görmesi nedeniyle yaklaşık bir yıl komada kaldığı belirtilmişti.