Ukrayna’daki Venedik.... Vilkova gururla sunar (galeri) - Ukrayna'dan Haberler Ukrayna'dan Haberle

“Ukrayna’da da Venedik mi olur muş” demeyin.

Sadece yerel halk değil, Ukraynalıların kendileri de burayı Ukrainskaia Venetsiya olarak adlandırıyor: Vilkova. (haritadaki yeri için tıklayın)

Romanya ile dip dibe, Tuna’nın denize döküldüğü noktada yer alan Vilkova (Вилково); sokakların yerinde dar kanalların bulunuduğu, suların içinde yetişen ağaçlarında lezzetli elmaları, sekiz farklı balık türü ile yapılan balık çorbası (Uha) ile ünlü.

Venedik’teki gondolların yerini, Vilkova’da eski moda kayıklar almış. Köprülerin çoğu tahtadan yapılma. Gerektiğinde “hadi şunun ucundan tutuverin” denip kaldırılıyor, kayık geçince kapatılıyor.

İşte on bin kişilik nüfusu ile Ukrayna’nın nev-i şahına münhasır Venedik’i Vilkova.

İlginç bir yer Vilkova… Romanya sınırında olmasına rağmen halkı Rusça konuşuyor. Şehirdeki bir çok noktada Romen telefon şirketlerinin hatları devreye giriyor.

Ukrayna içinden ulaşmanın tek yolu kara yolu. Tren gitmiyor. Uçak zaten yok.

Genelde sakin, yaz aylarında ise nispeten hareketli Volkova’nın başlıca geliri tarım ve balıkçılık. Tuna’nın taştığı topraklarda yetişen özel bir üzüm türünden yapılan şarapları sadece burada üretiliyor.

Otomobil ile ulaşmak mümkün. Ancak önerimiz bölgeye düzenlenen turlara katılmanız.

Vilkova 460 hektarlık bir alan üzerinde kurulu. Ukrainskaia Venetsia olarak adlandırılan kesim ise eski şehir. Kentin nüfusu 10 bin. Bu rakam çok fazla değişmiyor.

Şehir dışarıdan göç almadığı gibi dışarıya da göç vermiyor. Şehirde otomobil gürültüsü yok. 300 kayıtlı otomobile karşılık, 1200 kayıtlı tekne ya da kayık bulunuyor.

Avrupa’da yerleşimin olduğu son delta

Tuna nehrinin denize döküldüğü deltada bulunan Vilkova, Avrupa’da halkın yaşadığı son delta olma özelliğini kazanıyor.

Nehir ile iç içe bir yaşam süren Vilkovalılar için yaşadıkları yer dünyanın en güzel yeri.

Sanayi tesislerinin bulunmadığı, havanın tertemiz olduğu Vilkova, balığı, sulak arazilere yakınlığı ile yaşamaya değer bir yer.

Dünyanın geri kalanı ile çok fazla içli dışlı olmayan Vilkova halkı geleneklerine bağlı kalmış. Düğünlerini geleneksel törenlerle yapıyor, erkekler Paskalya döneminde sakal bırakıp özel kıyafetler ile bayramı geçiriyorlar.

Vilkova’ya ilk yerleşim 17. yüzyılda başlamış

Çar’ın baskısından kaçan bir grup köylü ve kazaklar, 17. yüzyılda bölgeye yerleşerek kendilerini takip eden askerlerden kurtulabiliyorlar.

İlk yerleştikleri alanların su baskınları ve sert rüzgarlar açık olması nedeniyle iç bölgelere yerleşen köylüler, evlerini nehre bağlayan yollar inşa ederek ulaşımı ve gerektiğinde kaçışı bu kanallar yoluyla yapıyorlar.

İşte o yıllardan kalan kanallar bugün hem turistlerin ilgisini çekiyor hem de eski şehirde yaşamaya devam eden Vilkovalılar tarafından sıklıkla kullanılıyor.

Öyle ki bir çok şehir sakini işlerine kayıkları ile gidiyor akşam da kayıklarını tıpkı otomobillerini park eder gibi evlerinin önüne çekiyorlar.

Fazla lüks ve kaliteli servis beklememek gerek

Eski bir yerleşim yeri olan Vilkova gelir seviyesi yüksek olan bir bölge değil. Halk tarım, balıkçılık, havyar üretimi ve küçük çaplı sınır ticareti ile geçimi sağlıyor.

Her ne kadar Ukrayna’nın Venedik’i dense de gerçek Venedik ile tek benzerliği kanalları, ki çoğu bakımsız. Turistleri bölgeye asıl çeken kanallardan ziyade, insanların nehirle nasıl iç içe yaşadıklarını görme isteği.

Vilkova’nın misavirperver sakinleri konuklarına sıcak ve içten davranıyorlar.

Şehri ziyaret ettiğinizde bizdeki pansiyonları andıran evlerin bahçelerine kurulan sofralarda sekiz ayrı balık çeşidi ile yapılan yöreye özgü balık çorbasını deneyebilirsiniz (turla giderseniz ayarlayacaklardır).

Ancak gitmeden bir gün önce siparişini vermeniz lazım, ki pansiyonun sahipleri sizin için balık tutsunlar ya da balık pazarından balık satın alsınlar.