Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha, ID kartlarla seyahat, karşılıklı ticaret ve iki ülke ilişkilerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
İyi günler Sayın Büyükelçi,
Kısa bir süre önce Ukrayna ve Türkiye ilişkilerin 25’inci yıldönümünü kutladı, iki ülke ilişkilerinin bugün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gerçekten bu sene Ukrayna ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 25’inci yıldönümünü kutladı. Bu tarihi açıdan çok büyük olmayan bir zaman dilimi. Ancak, eğer Ukrayna ve Türkiye arasındaki ilişklere tarih perspektifinden bakarsak, iki ülke arasındaki ilişklerin büyük bir tarihi geçmişe sahip olduğunu görebiliriz.
17’inci yüzyılda, Osmanlı devleti, Bogdan Hmelnitski liderliğindeki Ukrayna’nın bağımsızlığını aktif bir şekilde desteklemiştir.
O tarihten itibaren, Türkiye hala net bir şekilde Ukrayna’ya yardım etmiştir ve Ukrayna’yı bağımsızlık mücadelesinde desteklemiştir. Örneğin 17’inci yüzyılın başlarında Ukraynalı lider İvan Mazepa Türk Sultan 3. Ahmet tarafından korunmuştur, 3. Ahmet o dönemde İvan Mazepa’yı Rus Çarı 1. Petro’ya vermeyi reddetmiştir.
20’in yüzyılda Türkiye 1991 yılında olduğu gibi Ukrayna’nın bağımsızlığını 1918 yılında ilk tanıyan ülkelerden biridir ve o zaman Ukrayna — Türkiye ilişklerinde yeni bir tarih başlamıştır.
O tarihten bu yana ilişkilerimizde eşitlik, karşılıklı saygı ve içtenliğe dayanan stratejik ortaklığa geçmeyi başlardık. Bugün Türkiye ülkemizin toprak bütünlüğünü ve üniter yapısını destekleyen bir partnerdir. Türkiye, Kırım sorununda da ilkeli ve çok önemli bir duruş sergilemektedir.
Bugün ülkelerimiz arasında tüm alanlarda aktif bir diyalog sürmektedir.
Stratejik ortaklığımızdaki temel mekanizma, Ukrayna ve Türkiye cumhurbaşkanları seviyesinde her sene düzenlen Yüksek Düzeyli Startejik İşbirliği Konseyi toplantılarıdır. Önümüzdeki toplantının bu yaz Kiev’de düzenlenmesi öngörülmektedir.
Ukrayna ve Türkiye havacılık ve savunma sanayisinde yüksek teknolojiye sahip ülkeler olarak, bu alanlardaki işbirliğini aktif olarak geliştirmektediler. Öyle ki, Ukrayna — Türkiye arasındaki stratejik projelerin koordinasyonu için özel bir çalışma grubu kurduk.
25’inci yılda yüzde 25 artış
Öte yandan, Ukrayna ile Türkiye arasındaki ticaret hacmina ilişkin bir konuya da dikkatinizi çekmek istiyorum.
Diplomatik ilişkilerimizin 25’inci yıl dönümünü kutladığımız bu senenin ilk iki ayında, ticaret hacmi yüzde 25 arttı. Bu sembolik bir rakamdır. Bugün ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi 4 milyar dolardır ve artma potansiyeline sahiptir.
Iki ülke arasında uzun süredir devam eden Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imza süreci var. Anlaşma geçen uzun süreye rağmen hala imzalanmadı. Anlaşmanın imzalanmamış olmasını neye bağlıyorsunuz? Öngördüğünüz bir tarih var mı? Ukrayna ile Türkiye arasında imzalancak STA’nın sizde ilişkilerimize ne faydası olacak?
Türkiye 25 yıllık süre içinde Ukrayna’nın dış ticaretinde anahtar ülkelerden biri olmuştur. Geleneksel olarak Türkiye, Ukrayna’nın ihracatında ikinci sırada yer almaktadır.
Ukrayna ve Türkiye, gelişmiş alt yapı imkanları, hacimli pazarları olan, ortak ticaret partnerlerine sahip, güçlü ekonomik potansiyelleri olan ülkelerdir. Bu durum, geniş çaplı ticari — ekonomik projelerin hahata geçirilmesine ve ticaret hacminin arttırılmasına olanak vermektedir.
Bu amaçla Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalanmasına yönelik görüşmeler sürdürülmektedir. Şu ana kadar hükümetler arasında gerçekleştirilen 7 görüşmede, maddelerin yüzde 90’ı üzerinde anlaşma sağlanmıştır. Üzerinde anlaşılması gereken binlerce madde bulunması nedeniyle, imza süreci uzamaktadır. Ukrayna ve Türkiye’nin çıkarları çerçevesinde STA görüşmelerinin aktif olarak sürdürülmesine taraftarız.
Söz konusu anlaşmanın tamamlanması, ikili ticaret hacminin artmasını sağlayacaktır. Öte yandan Ukrayna’nın AB ve Kanada ile Serbest Ticaret Anlaşmaları olması Türkiye tarafı için de karlı olacaktır.
Ukrayna ve Türkiye bir süre önce pasaportsuz geçişe (ID kartla geçiş) olanak veren bir anlaşma imzaladılar.Ancak iki ülke arasında zaten vizesiz geçiş anlaşması bulunuyor. Bu yeni uygulama ülkelerimize ne getirecek?
Türkiye ve Ukrayna 2012 yılında 60 gün süreli vizesiz siyahat anlaşmasını imzalamışlardır. 2016’da ise taraflar bu süreyi 90 güne çıkartmıştır. Mart ayında Başbakanımızın Türkiye’yi ziyareti sırasında Türk ve Ukrayna vatandaşlarının nüfus cüzdanları (yeni ID kartları kastederek) ile sehayat etmelerine olanak sağlayan anlaşma imzalanmıştır.
Ukrayna ve Türk vatandaşlarının büyük bir kısmının pasaportunun olmadığı gözönüne alınıdığında, bu kararın iki ülker arasında sehayat eden kişi sayısını arttıracağını söyleyebiliriz.
Geçen yıl Türkiye’yi ziyaret eden Ukraynalı turist sayısının bir milyonu geçtiğini göz önüne aldığımızda, yeni uygulamanın turist sayısını çok daha arttıracağını öngörmek mümkündür.
Artışta iki ülke arasındaki yeni açılan hava ve denizyolu taşımacılığı seferlerinin de etkisi olacaktır.
Antalya ile Ukrayna şehirleri arasında düzenli seferler
2016 — 2017 yılları arasında İstanbul ile Odesa arasında yolcu taşımacılığına yönelik gemi seferleri ve Kiev ile Ankara arasında uçak seferleri başlamıştır. Şu anda Antalya ile Ukrayna şehirleri arasında da düzenli uçak seferlerinin başlatılması için çalışmalar yapıyoruz.
Kısa bir süre önce, iki ülke arasındaki turizm konularının ele alındığı Turizm Komisyonu toplantısını gerçekleştirdik. Bu toplantının ilişkilerimiz için çok olumlu bir gelişme olduğunu söylemek isterim. Görüşmeler sırasında, Ukraynalı turistlerin Türkiye’de tatil yaptıkları beldelerde, Ukrayna kanallarının izlenmesinin sağlanmasını istedik. Bu konuda olumlu sonuçlar alacağımızı umuyoruz.
Ukrayna’lı yatırımcıların Türkiye’de yatırımlarının arttığını görüyoruz. Yatırımlar daha çok hangi alanlarda görülüyor? Toplam doğrudan yatırım miktarı hakkında bilginiz var mı?
Türkiye’de kayıtlı olup Ukrayna ile ilgili faaliyet gösteren 600’e yakın şirket bulunuyor. Ukraynalı işadamları geçtiğimiz sene Türkiye’ye 12 milyon dolarlık yatırım yapmışlardır.
Bugün Antalya’da Ukraynalı sermayeli bir et kombinesi faaliyet gösteriyor. Konya’da süt ürünleri üreten gene Ukrayna yatırımlı bir tesis var. Türkiye’de elektrikli otomobil satışı alanında faaliyet gösteren greenway isimli bir Ukraynalı şirket var. Gene son dönemde çok sayıda Ukrayna vatandaşının Türkiye’den emlak satın aldığını söyleyebiliriz. Daha fazla Ukrayna yatırımının Türkiye pazarına girmesini umuyoruz.
Ukrayna’nın yatırım iklimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ukrayna güçlü iç pazarı, gelişmeye açık sanayisi ve tarım potansiyeli, zengin ve çeşitli doğal kaynakları ve karlı jeopolitik konumu nedeniyle, Avrupa’nın yatırım alanoviında önde gelen ülkelerinden biri olabilir.
Ukrayna’daki yabancı yatırımcı ağırlıklı olarak sanayi sektörüne yöneliktir, buna hafif ve ağır sanayi ile elbette finans sistemini gösterebiliriz.
Bu eğilimi Ukraynalı şirketlerin rekabet güçlerini arttırıcı, olumlu bir faktör olarak değerlendirebiliriz. Öyle ki söz konusu atırımlar yeni teknolojilerle üretimi içermektedir.
Ukrayna ekonomisine yönelik yabancı yatırımın sürdürülebilir olması, inovasyon — yatırıma dayalı ekonomik kalkınma modelinin sağlanabilmesi ve yatırımı destekleyecek yasal alt yapının mükemmel hale getirilmesi için hükümet sürekli bir çalışma içindedir.
Ukrayna’da devlet ile özel sektör arasındaki işbirliğinin gelişmesini amaçlayan yasal alt yapı oluşturulmaktadır. Bu amaçla yer altı kaynaklarının kullanıma, imtiyazlı mülkiyetin oluşturulması ve endüstriyel parkların kurulması gibi alanlara yönelik yasal çalışmalar yürütülmektedir.
Ülkemizde gelişim perspektifi olan yatırım alanları arasında, makina üretimi, tarım sanayisi, turizm, IT teknolojiler ve buna benzer bir çok alan gösterilebilir.
Ukrayna tarafı yabancı sermayenin, Ukrayna pazarındaki faaliyetleri için gereken tüm şartları hazırlayacaktır.
Kırım’ın işgali devam etmektedir. Türkiye’nin bu konudaki politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, Ukrayna’yı aralarında Birleşmiş Milletler (BM) de olmak üzere tüm uluslararası platformlarda desteklemektedir.
Türkiye 2014 ıylında BM Genel Kurulu’nda Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne yönelik alınan karar sırasında sadece oy kullanmamış, kabul edilen metinin hazırlanmasında da aktif rol oynamıştır. Yine Türkiye 2015 yılında Ukrayna’nın BM Güvenlik Konseyi’ne üyeliğini desteklemiş, Kırım’a bir delegasyon göndererek Kırım Tatar halkına yönelik işgalciler tarafından gerçekleştirilen hak ihlallerini kararlı bir şekilde kınamış, Ukrayna’nın insiyatifi ile 2016 yılında BM Genel Kurulu’na getirilen ve işga altındaki Kırım’daki hak ihlallerine yönelik belgeyi desteklemiştir. Bu belgede Rusya ilk kez İşgalci Devlet olarak sınıflandırılmıştır.
Böyle bir pozisyona sahip Türkiye, Ukrayna’nın üniter yapısına, toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına yönelik politikasını hiçbir zaman değiştirmemiştir.
Kısa bir süre önce Ukrayna Büyükelçisi olarak Türkiye’deki görevinize başladınız. Ülkemize yönelik ilk izlenimleriniz neler oldu?
Türkiye’nin ekonomik gelişimi, iç ve dış politikasındaki dinamiklerinin kapsamı karşısında memnuniyet içeren bir şaşkınlık yaşadım. Dışarıdan ve içeriden gelen tüm süreçlere rağmen, Türkiye tüm zorlukları aşıyor, ekonomisini güçlendiriyor ve dünyada ve bölgedeki öncü ülkelerden biri olma özelliğini koruyor.
Öte yandan Türk halkının Ukrayna’ya yönelik sıcak yaklaşımı ve misafirperverliğini çok beğeniyorum. Ukrayna diline Türk kökenli geçen binlerce kelime, bir çok ortak gelene, benzer geleneksel takılar, benzer mutfaklar ve bir çok kültürel yakınlık ile Ukrayna ve Türk halkının birbirine çok benzediğini görüyorum.