Credit Europe Bank Ukrayna Genel Müdürü Onur Anliatamer, Ukrayna bankacılık sektörünün durumunu, Ukrayna ekonomisine ilişkin son ekonomik gelişmeleri, 2018 yılı sonuna yönelik beklentileri değerlendirdi.
İyi günler Onur bey;
2018 yılı Ukrayna bankacılık sektörü için nasıl başladı. 2017 ile karşılaştırdığımızda bankalara güvende belirgin bir artistan, bankacılık sektörünün krizlere daha dayanıklı bir hale gelmeye başladığından söz edebilir miyiz?
Merhabalar. 2018 itibariyle bankacılık sistemindeki temizliğin büyük ölçüde tamamlandığını söylemek mümkün. Nitekim 2018 başından itibaren el konulan yeni bir banka olmadı. Merkez Bankası bu süreçte proaktif davranarak, gerek yerinde denetim, gerekse uyguladığı stress testleriyle sorunlu bankaları tespit ederek lisanslarını iptal etti. Bu temizlik sayesinde bankacılık sisteminin daha sağlam ve daha güven veren bir hale geldiğini düşünüyorum.
Bunun dışında bildiğiniz üzere 2018 başında yeni Merkez Bankası Başkanı Yakiv Smoliy’in ataması gerçekleşti. Yakın dönemdeki bir diğer önemli gelişme ise yeni kambiyo yasasının meclisten geçmesiydi. 6 aylık bir geçiş dönemi sonrasında kur işlemlerinin büyük ölçüde serbest bırakılacağı yeni bir döneme giriyor olacağız.
Hükümetin reform paketlerinde öncelik verdiği konular arasında kuşkusuz, bankacılık sektörü özel bir yere sahip. Hayata geçirilen reform çalışmalarının sonuçları alınıyor mu?
Az önce bahsettiğim yeni kambiyo yasası bankacılık sektörünün yakından takip ettiği reformlardan biriydi. Ancak bunun dışında bankacıların en çok önem verdiği ve beklediği konu “Kreditör Haklarının Korunması ve İyileştirilmesi” konusunda atılacak adımlar. Sağlıklı bir ekonomide bankaların ekonominin can damarları olarak sürekli yeni kredi vererek yatırım ve üretimi desteklemesi gerekmektedir. Ancak son 10 yılda yaşanan iki ciddi kriz sonrasında bankalar alacaklarını tahsil etme konusunda ciddi sorunlar yaşadılar. Elbette zor dönemde iyi niyetli müşterilere mümkün mertebe destek olarak yapılandırmalara öncelik vermek bankacılıkta yaygın bir uygulamadır, ancak belli bir noktadan sonra alacakların tahsili için hukuki işlem başlatmak bankaların yasal zorunluluğudur.
İşte bu adımda maalesef bankaların haklarının yeterince korunmadığını düşünüyorum. Bu sebepten birçok banka kredi musluklarını kısmış durumda. 2015’e kıyasla son 3 yılda toplam kredi rakamındaki artış sadece %5 olarak gerçekleşti. Bu da senelik %2’nin altında bir büyüme anlamına geliyor. Bankaların yeni kredi verebilmesi için hükümetin bu konuda atacağı adımların önemli olduğunu düşünüyorum.
Finans ve bankacılık sisteminin önemli sorunlarından biri de problemli krediler. Problemli kredi miktarında azalmadan bahsedebilir miyiz? Bu tür kredilerin artmamasının alınan önlemler var mı?
Problemli kredi oranı maalesef halen %56 seviyelerinde. Bunun en büyük sebebi az önce değindiğim bankaların sorunlu alacak tahsilinde yaşadığı hukuki zorluklar. Bankalar yeni kredi vermediği ve sorunlu kredilerini de tahsil etmekte zorlandığı için bu oran düşmüyor. Diğer yandan kamulaştırılan
Privatbank’taki %80’leri bulan batık oranı bu oranı yukarıya çekiyor. Bu noktada olumlu olarak söyleyebileceğim, bankalar bu sorunlu krediler için ayrılması gereken zorunlu karşılıkları ayırmış ve sermayelerini buna göre güncellemiş durumda. Dolayısıyla bir bakıma yaraların sarıldığını söyleyebiliriz. Vergi ve Bankacılık kanunları uyarınca belli bir noktadan sonra bankaların bu sorunlu alacaklarını mali tablolarından temizleyip bilanço dışında takip etme hakları var.
Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bu rasyonun teknik sebeplerle azalacağını düşünüyorum. Bunun dışında yeni dönemde bankalar kredi konusunda daha seçici davranacağı için problemli kredi rakamının azalacağını söyleyebiliriz.
Ukrayna’nın kamu borcunda düzenli bir artıştan söz ediliyor. Son rakamlara, göre Ukrayna’nın kamu dış borç toplamı 75 milyar doların üzerinde bulunuyor. Özel sektörün durumu nedir? Sağlıklı bir borçlanmadan söz edebilir miyiz?
Ukrayna’nın toplam borç rakamı 117 milyar dolar seviyesinde. Sizin de belirttiğiniz gibi bu rakamın büyük kısmı kamuya ait. Özel sektörün de 42 milyar dolar yurtdışı borcu var. Devletlerin dış borçlarını yorumlarken Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ile oranına bakmak lazım. Burada oransal olarak GSYH’daki artışla beraber bir iyileşme söz konusu. %122 seviyelerindeki Dış Borç/GSYH oranı %106’ya inmiş durumda. Özel sektörün çok sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum.
‘Reformlar aksamazsa kredilerin ödemesinde sorun yaşanmaz’
Zira Avrupa’da eksi faizler devam ettiği sürece yurtdışındaki bankalar yüksek faiz getirili Ukrayna risklerini yapılandırmaya sıcak bakacaktır.
Ancak kamu borcu tarafında Ukrayna’nın borç öteleme gibi bir lüksü yok. Bu yüzden başta toprak reformu olmak üzere hükümetin gerekli reformları meclisten geçirip IMF’ten bir sonraki kredi dilimini almaları gerekiyor. Diğer Avrupalı kreditörler de bu süreci yakından takip ediyor, zira IMF kredisinin durması halinde diğer yardım ve krediler de kesilmiş olacak. Şayet önümüzdeki yılki seçimler reform süreçlerini aksatmazsa kredilerin geri ödenmesinde bir problem görmüyorum.
Yine de hazinenin geçen yıl olduğu gibi bu yıl ve önümüzdeki yıllarda döviz cinsi tahvil ihraç ederek rezervlerini desteklemesi gerekecektir.
İş çevrelerinin en fazla beklediği konulardan biri de, konut kredilerinin yeniden başlayıp başlamayacağı. Konut kredileri ile ilgili bir öngörünüz var mı? Sizce kredilendirmenin yeniden başlaması için neye ihtiyaç var?
Aslında halihazırda konut kredisi veren bankalar var ama sayıları oldukça az. Bunun sebebi daha önce de bahsettiğim gibi kredi sorunlu hale geldiğinde izlenecek hukuki yolun basitleştirilmesi ve bankanın hakkını koruyabilmesi gerekiyor. Bir diğer önemli nokta faizlerin seviyesi. Geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası politika faizini yarım puan artırarak %17.5’e çekti. Grivna’nın değerinin korunması için faizi bu seviyelerde tutmak bir zorunluluk. Ancak artan maliyetlerle beraber senelik %20 ve üzerindeki oranlarla konut kredisi kullanmak hem banka hem de tüketici açısından mantıklı değil.
Dolayısıyla konut kredilerinin tam olarak başlaması için faizlerin makul seviyelere gelmesi ve hep değindiğim kreditör haklarıyla ilgili reformların yapılması gerekiyor. Yine de bir yatırımcı gözüyle baktığımda burada bir fırsat olduğunu söyleyebilirim. Birikimi olan yatırımcılar pazarlık gücüne sahipler ve uygun fiyatlarla yapacakları alımlarda ilerde krediler açıldığı zaman fiyatlar artacağı için ciddi getiriler yakalayabilirler.
Ukrayna ekonomisi için 2017 durgun bir yıl olarak değerlendiriliyor. Bu görüşe katılıyor musunuz? Sizce 2017 Ukrayna ekonomisi açısından nasıl bir yıldı?
Katılıyorum, gerçekten durgun bir dönem yaşadık. 2013-2015 arasındaki küçülmeyle GSYH 2005 seviyesi olan 90 milyar dolara kadar düştü. Bir bakıma 10 yıl geriye gittik diyebiliriz. 2016’yi geçiş yılı kabul edersek 2017’de en azından %5’lik bir büyüme bekliyordum. Gerçekleşen %2’lik büyüme rakamını çok mütevazı buluyorum. Önümüzdeki yıllar için de IMF ortalama %3.2’lik bir büyüme öngörüyor. Ben Ukrayna’nın daha yüksek bir potansiyeli olduğuna inanıyorum.
2018, 2017’den daha iyi olacak diyebilir miyiz?
2018’in yarısını geride bıraktık. Açıkçası bu yıl için de bir mucize beklemiyorum. Ekonomide %3’lük bir büyüme zaten öngörülüyor. Vizelerin kaldırılmasıyla beraber yurtdışına çalışmaya giden Ukraynalı sayısında da ciddi bir artış oldu. Bu çalışanların da sağlayacağı girdilerle ekonomiye bir hareket gelecektir. Ancak en önemli döviz girdisini yabancı yatırımcılar sağlayacaktır.
‘Başarılı özelleştirme ve modernizasyon, Ukrayna’nın potansiyelini ortaya çıkartacak’
Onlar da 2019’daki seçimleri beklediğinden 2019 sonrasında ciddi bir büyüme bekliyorum. Özellikle toprak reformu yapılır ve yabancılara toprak alımı hakkı verilirse 2020’den itibaren Ukrayna Avrupa’nın parlayan yıldızı olabilir. Bunun dışında bir de bekleyen özelleştirmeler var tabi. Başarılı özelleştirme ve modernizasyon çalışmalarıyla Ukrayna’nın üretim potansiyeli de ön plana çıkacaktır.
Bankanızın bu yıl sonu için enflasyon, ekonomik büyüme, dış borç beklentileri nelerdir?
Merkez Bankası’nın sene sonu enflasyon hedefi %8.9 seviyesinde. Ancak son dönemdeki Avrupa’ya göç dalgası şirketlerin kalifiye çalışanları bünyesinde tutmak için maaş artışı yapmasına sebep oldu.
Dolayısıyla maliyetlerde de bir artış var. Ben bu durumun enflasyon rakamlarına yansıyacağını düşünüyorum. Bizim tahminlerimiz %9.8 seviyelerinde. Ekonomik büyümenin de % 3.3 olarak gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Toplam dış borç rakamının da yapılacak geri ödemelerle 112 milyar dolar seviyelerine inmesini bekliyoruz.
Ukrayna’da yatırım yapmış yabancı bir şirket olarak, ekonomi yönetiminden ne tür beklentileriniz var? Yabancı yatırımcının en fazla karşılaştığı sorunlar sizce nelerdir?
Açıkçası her yabancı yatırımcı öncelikle istikrara bakar. Burada bahsettiğim hem politik, hem de ekonomik istikrar. Son 10 yılda iki büyük kriz geçirmiş bir ülke olarak Ukrayna gerçekten zorlu bir dönemden geçti. Ancak bu süreçte batıyla entegrasyon anlamında olumlu adımlar da atıldı.
Merkez Bankası da son 3 yılda doğru adımlar atarak hem döviz kurunu kontrol altında tuttu, hem de bankalara olan güveni tazeledi. Elbette başta, biraz da dönemin gereği yapılan kısıtlamalar yabancı yatırımcıyı endişelendirse de, sonrasında yurtdışına temettü ödemesi kısıtlamasının kalkmasıyla bu olumsuz hava dağıldı. Bundan sonraki süreçte beklentimiz dövizdeki istikrarın devam ettirilmesi, seçimlerin sorunsuz olarak gerçekleşerek yeni hükümetin reformlara kaldığı yerden devam etmesi yönünde.
‘Yabancı yatırım iletişim ve ülkeyi anlama noktasında sorunlar yaşıyor’
Yabancı yatırımcı bence en çok iletişim ve ülkeyi anlama noktasında sorunlar yaşıyor. İletişimden kastım sadece dil bariyeri değil. Çoğu zaman oluşabilecek problemlerde bir üst merci ile direkt olarak görüşmenize izin verilmiyor. Hatta bazen iletişim sadece yazılı olarak yapılıyor, bu da sorunların çözümü noktasında süreci gereksiz uzatıyor. Yolsuzlukla yapılan savaşta çok iyi noktalara gelinse de halen atılması gereken adımların olduğu aşikar.
Diğer nokta olan ülkeyi anlama konusuna gelirsek özellikle biz Türk yatırımcılar biraz tez canlıyız. Bazen yatırım yapacağımız ülkeyi yeterince tanımadan, gerekli ön araştırmaları yapmadan direkt yatırıma başlıyoruz. Bence bu işin doğrusu yatırım yapmadan önce planlamayı doğru yapmak. Ülkeyi tanımak için gerekirse fiilen bir süreliğine buralarda bulunmak. Metrosuna binmek, sokağa çıkmak, alışveriş merkezindeki insanları gözlemlemek, kısaca havasını solumak.
Credit Europe Bank Ukrayna’nın, 2018 planları nelerdir? yeni hizmetler, büyüme hedefleri nelerdir?
2017 rölantide gittiğimiz bir yıldı. 2018 için özellikle kurumsal kredilerde büyüme hedefimiz var. Bu noktada çalışmalarımızı bu yılın ikinci yarısından itibaren hızlandırdık.
Bunun dışında hem kurumsal, hem de ticari segmentte özel mevduat ürünlerimizle müşterilerimize hizmet veriyoruz. Mevduat oranlarımız oldukça rekabetçi, müşterilerimize gecelik kalan bakiyelerine otomatik olarak faiz önerdiğimiz paketlerimiz mevcut. Bu sayede müşterilerimiz hem nakit akışlarını rahatça yönetiyor, hem de faiz getirisi elde edebiliyorlar.
Para transferi ve döviz işlemleri konusunda da tarifelerimiz oldukça avantajlı.
Bireysel segmentte de mevduat, Western Union, para transferi ve döviz işlemlerinde müşterilerimize hizmet veriyoruz. Özellikle son dönemde gayrimenkul yatırımı için Ukrayna’ya gelen vatandaşlarımızın alım süreçlerinde sunduğumuz bankacılık hizmet ve paketleriyle bireysel müşteri sayımızı da artırmış bulunmaktayız.
Teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim, çalışmalarınızda başarılar dilerim.