Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Sergiy Korsunsky, Kırım’daki gerginliğin artmasından endişe ederek ‘‘Savaşı başlatan taraf biz olmayacağız. Ancak işgaller fiilen askeri çatışmaya dönüşürse topraklarımızı elbette korumamız gerekir.’’ şeklinde konuştu. Korsunsky, Türkiye’den ihtiyaç halinde askeri yardım beklediklerini, Kırım Tatarlarının Ukrayna toplumun vazgeçilmez bir parçası olduğunun altını çizdi.
Rusya, Putin’in ‘Ukrayna’daki Rusya vatandaşlarının hayatına yönelik güvenlik tehdidi’ gerekçesiyle bu ülkeye asker gönderme kararını açıklamasının ardından Kırım’daki kontrolünü sıkılaştırıyor. Nüfusun yüzde 60’nın etnik olarak Ruslardan oluşan Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde Rus vatandaşlarına yönelik hiçbir tehdidin olmadığını savunan Büyükelçi Korsunsky, Rusya’nın Kırım’daki işgale yönelik dezenformasyon yaptığını kaydetti. Büyükelçi Korsunsky, Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) verdiği özel demeçte ‘‘Kırım’da yaşayan Rusların hayatını tehlikeye düşürecek herhangi durumun meydana geldiği yönünde yapılmış olan güya resmi açıklamalar asılsız ve gerçeği katiyen yansıtmıyor. Hiçbir zaman herhangi bir yerde memleketimizde Rusça konuşan azınlıkların haklarının yerine getirilmediği yönünde herhangi bir ispat bulunamaz.’’ şeklinde konuştu.
ABD ve Rusya’dan sonra nükleer silah kapasitesi olarak en büyük kapasiteye sahip ülke konumunda olan Ukrayna, 1994 yılında kendi inisiyatifi ile nükleer silah kullanmaktan vazgeçmişti. Buna karşın ABD, Rusya, İngiltere Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunması için garantör ülke oldu. Herhangi bir işgal karşısında garantör ülke konumundaki Rusya’nın bugün Kırım topraklarında dolaşıyor olmasını kabul edilemez olduğunun altını çizen Büyükelçi Korsunsky, uluslararası bir krizle karşı karşıya olduklarının altını çizdi.
“SİLAHLARIN GÖLGESİNDE REFERANDUM KABUL EDİLEMEZ”
Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamento Başkanı Vladimir Konstantinov’un 30 Mart’ta yapılması planlanan referandumla Kırım’ın otonomiden devlet statüsüne geçeceğini ifade ettiğinin hatırlatılması üzerine Büyükelçi Korsunsky, silahların gölgesinde yapılacak bir referandumun Kiev yönetimin meşru kabul etmeyeceğini belirtti. Büyükelçi, ‘‘Bizim tüm Kırım’da yaşayan tüm vatandaşların özerk cumhuriyetinin mevcut olan (özerklik noktasındaki) yetkililerini daha da genişletilmesi reel başvurularını değerlendirmeye hazırız. Ama, bu diyalog yoluyla, yasal düzenlemeler çerçevesinde yapılmalıdır. Askeri silahların gücü ile değil.’’ sözlerine yer verdi.
“İKİNCİ ABHAZYA SENARYOSU UYGULANMAK İSTENİYOR”
2008 yılında Gürcistan ile Rusya arasında çıkan ve 5 gün süren kanlı çatışmalardan sonra Abhazya ve Güney Osetya’nın uluslararası camianın itirazına rağmen Rusya Federasyonu’na bağlanmasının hatırlatılması üzerine Ukrayna’da ikinci bir Abhazya senaryosu uygulandığına inananların olduğunu kaydeden Büyükelçi, ‘‘Bizi onlardan farklı kılan çok önemli bir unsur var. Ukrayna’da garantör ülkelerin yanı sıra bizim toprak bütünlüğü ve egemenliğimizi sağlayacak olan uluslararası hukuk var. 1994 yılındaki Budapeşte Memorandumu çerçevesinde tüm bu garantilerimiz koruma altında. 21. yüzyılın başında bu tür işgaller kesinlikle kabul edilemez. Sorunların barışçıl yollarla çözülmesinden yanayız.’’ değerlendirmesinde bulundu.
“AB İLE SERBEST TİCARET BAHANE EDİLİYOR”
Kiev’de batı yanlısının yönetime gelmesi üzerine patlak veren gerginlik üzerine Ukrayna’nın Avrupa ülkesi olmaya devam edeceğini belirten Büyükelçi, ‘‘Bizim AB ile serbest ticaret anlaşması imzalamak istememiz Rusya’ya karşı hâlihazırda uygulanmakta olan askeri işgal nasıl meydana gelebilir? Bu sadece ve sadece serbest ticaret anlaşmasından söz ediliyor. Ukrayna’nın ‘AB’ye daimi üyelik’ ibaresi bile bulunmuyor.’’ diyerek yapılmak istenen reformların ekonomik gelişmişlik için ne kadar elzem olduğunu anlattı. Eski Ukrayna Cumhurbaşkanı Yanukoviç’in Ukrayna’nın AB entegrasyon yönündeki kararların olduğunu hatırlatan Korsunksy, buna karşın Rusya Federasyonu ile yakın işbirliğin devam ettirilmesi iradesinin halen Ukrayna’da var olduğunu kaydetti. Büyükelçi, ‘‘Biz bu savaşı istemiyoruz. Bunu kesin bir dille ortaya koymak istiyorum. Gerek siyasetçiler gerek vatandaşlar arasında bu savaşı isteyen birilerini bulamazsınız. Silahlı mücadeleden uzak durmak için elimizden geleni yapacağız.’’ dedi.
“TÜRKİYE’DEN GEREKİRSE ASKERİ DESTEK BEKLİYORUZ”
‘‘Ülkemize siyasi, ekonomik ve gerekirse, ihtiyaç duyulursa askeri yardımın sağlanması konusunda stratejik ortağımız olan Türkiye’de sesleniyorum.’’ sözlerine yer veren Ukrayna Büyükelçisi, ‘‘Savaşı başlatan taraf biz olmayacağız. Rusya tarafından kamu binaların işgali askeri üslerin zorla işgali durumlar olmaz biz tüm bu sorunların diplomatik yollarla çözümlenmesinden yanayız. Şuanda hala kullanılmamış diplomatik yolların olduğuna inanıyoruz. Şayet bu tarz işgaller fiilen askeri çatışmaya dönüşürse kendi topraklarımız elbette korumamız gerekecektir.’’ diyerek bunun tüm dünyayı kapsayacak büyük bir felaket olacağı uyarısında bulundu.
“KIRIM TATARLARI TÜRKİYE’YE GELMEK İÇİN BİZE BAŞVURUYOR”
‘Çok ciddi ve tehlikeli’ bir durumla karşı karşıya olduklarını vurgulayan Ukrayna Büyükelçisi, II. Dünya Savaşı’nda nüfuslarının yarısını kaybettiklerini ifade ederek ‘‘Biz bundan son derece önemli bir ders aldık. Ne olursa olsun savaşların ortaya çıkmasını istemiyoruz. Dünya genelinde tüm komşu ülkelerle barış içinde yaşamak istiyoruz.’’ diye konuştu. Büyükelçi, Kırım’da gerginliğin artması üzerine kendilerine mektupla başvuran Kırım Tatarların olduğuna dikkat çekerek Türkiye’nin soydaşlarına kucak açmaya hazır olup olmadığını sordu. Büyükelçi, Kırım Tatar halkının Ukrayna toplumun ayrılmaz bir parçası olduğunu sözlerine ekledi.
http://www.haber7.com/avrupa/haber/1133563-savasi-baslatan-taraf-biz-olmayacagiz
