Türkiye Cumhuriyeti Kiev Büyükelçisi Yönet Can Tezel, Ukrayna Türkiye ilişkilerini, Ukrayna’nın doğusundaki krizi, Türkiye’nin Kırım politikasını UkrTürk’e değerlendirdi.
1. Bölüm
Türkiye Cumhuriyeti Kiev Büyükelçiliği görevini yürütüyorsunuz. Hem Ukrayna hem de tüm bölge için zor bir dönemde Ukrayna’daki görevinize başladınız. Ukrayna’ya ilişkin ilk izlenimleriniz neler oldu?
Ukrayna’daki görevime, ülkedeki olaylar dolayısıyla zorlu bir siyasi ortamda başladım. Geçen sürede Ukrayna halkının bize gösterdiği yakınlığı, olumlu bakışını gördüm. İki ülke birbirlerini daha yakından tanıma sürecindeler. Tarihi ilişkilere dayanan kimi benzerliklerini, ortak yönlerini tekrar keşfetmekteler. Ukrayna’yı, karşı karşıya bulunduğu ciddi sınamalara rağmen büyük potansiyele, eğitimli insan gücüne sahip, dost bir ülke olarak görüyorum. Ukrayna’nın, sahip olduğu potansiyeli halkının talepleri doğrultusunda kullanması gerekiyor artık. Biz buna destek vermek istiyoruz.
Türkiye ve Ukrayna birbirilerini uzun süredir stratejik partner olarak nitelendiren iki ülke. Değişen siyasi yapı sonrasında bu tanımlamanın sürmekte olduğunu söyleyebilir miyiz?
Bu tanımlamanın sürmesinin ötesinde, değişim dolayısıyla stratejik ilişkinin öneminin daha da arttığını düşünüyorum. Jeopolitik hareketlilik yaşanan dönemlerde bu tür ortaklıklar ilave önem kazanıyor. Siyasete ilaveten güvenlik konuları, ticari ilişkiler, enerji alanı iki ülkenin de öncelikli konuları. Dolayısıyla Ukrayna bizim için ikili ilişkilerin gelişmesine öncelik verdiğimiz ülkelerden biridir. Değişen siyasi yapıyı Ukrayna için önemli bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Bu dönüşümü başarılı bir şekilde sürdürmelerini arzu ediyor, bu yönde kendilerine yardımcı olmak istiyoruz. Kendi ayakları üzerinde duran, içeride yolsuzluklarla etkin şekilde mücadele eden, kapsamlı reformlar yapan, kapsayıcı bir demokratik siyasi yapı kuran, toprak bütünlüğünü koruyan, halkının tercihleri doğrultusunda ilerleyen bir Ukrayna istiyoruz.
İki ülke arasındaki vizelerin kaldırılması Ukrayna ile ilişkilerimizde yeni bir dönemin başlangıcı olarak nitelendirildi. Bunun ardından serbest ticaret anlaşması (STA) görüşmelerinin sonlandırılması ve kısa süre içince anlaşmanın imzalanması öngörülüyordu. Ancak yaşanan siyasi gelişmeler sürecin uzamasına neden oldu. İki ülke arasında STA imzalanması konusu hala güncelliğini koruyor mu?
Serbest Ticaret Anlaşması iki ülke ilişkilerinin öncelikli konuları arasın yer almaktadır. Bu konudaki görüşmelerimiz sürüyor ve en üst düzeyde değerlendiriliyor. Türkiye ile Ukrayna arasındaki ticaret hacminin 6,5 milyar dolar seviyesinde bulunması potansiyelin kullanılmadığını gösteriyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantısı dolayısıyla Mart ayında Kiev’i ziyaret ettiğinde 2023’te 20 milyar dolarlık ticaret hacmi hedeflediğimizi açıkladı. Serbest Ticaret Anlaşması’nın bu açıdan çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Teknik görüşmelerde önemli mesafe kat edildi geçtiğimiz dönemde. Siyasi irade de anlaşmanın olabilen en kısa zamanda imzalanması yönünde. İki tarafın uzmanları, tarım alanı dahil olmak üzere biraz daha müzakere edilmesi gereken konuları ele alacaklar. Kesin bir tarih veremiyorum, ancak müzakereleri yakın gelecekte tamamlamak için iki tarafın da çalışmaya hazır olduğunu söyleyebilirim. Tabii ticaretin artması için, STA’nın sunacağı imkanların yanısıra karşılıklı temasların, özellikle işadamları arasındaki bağlantıların artarak devam etmesi gerekli. Bunun altyapısını kolaylaştırmak üzere örneğin THY uçuşlarının artması da önemli bir rol oynayacaktır.
Ukrayna son dönemde AB ile yakınlaşma sürecine hız verdi. Ukrayna’nın, AB ile yakınlaşma sürecinde Türkiye’nin tecrübelerinden faydalandığını söyleyebilir miyiz?
Ukrayna halkının Avrupa ile entegrasyon yönünde yaptıkları seçimi saygı ile karşılıyoruz. AB ile ekonomik ve siyasi ilişkilerinde edindiğimiz tecrübeyi Ukrayna hükümeti ile paylaşmaya hazırız, gündeme geldikçe de paylaşmaktayız. Avrupa ile entegrasyon, Türkiye olarak bizim de uzun zamandır içinde olduğumuz, zorlu ancak stratejik tercihimizi yansıtan bir süreçtir. Biliyoruz ki entegrasyon sürecinin kendisi, sonuçta varılacak nokta kadar önemlidir. İçeride toplumun desteklediği ciddi bir siyasi irade, disiplinli bir çaba ve somut adımlar gerekli. Nitekim AB ülkeleri de reformlar başta olmak üzere Ukrayna’dan bunu bekliyor. Buna karşılık AB de Ukrayna meselesinin gerektirdiği vizyoner yaklaşımı, stratejik bütünlüğü ortaya koyabilmeli. Bu, geçtiğimiz hafta Kiev’de düzenlenen ve ülkemizin Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Naci Koru tarafından temsil edildiği Ukrayna’yı Destekleme Konferansı’nda da ortaya çıkan tablodur.’
Teşekkürler
Fotograf: Ukrinform
WWW.UKRTURK.NET KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ